"TUZ " ŞİMDİ BANA, HANİ NERDE YARALARIN DEMEYİN. HANGİ YARAM NEREMDE BİLEMİYORUM. AMA SİZ, İLLEDE BİLMEK İSTİYORSANIZ, O ZAMAN ALINDA, ÜSTÜME,BİR TUTAM TUZ EKLEYİN...
 
KAYİPYANLARİMİZ
"GÜL CEYHAN"  
  ANA SAYFA
  E-DEVLET LİNKLERİ
  HABER SAYFASI
  RADYO VE TV
  GÜZEL YAZILAR
  KADIN HABER
  ZİYARETÇİ DEFTERİ
  CHAT SAYFASI
  FIKRA SERVİSİ
  ŞİİR
  Anket
  Galeri
  MP3 PLAYER
  istatistikler
  FORUM
Galeri



10.jpg
10.jpg
KUŞATILMIŞ UMUTLARrnVakit tamamdı.Şimdi zamanıydı ağlamanın. anki bütün kederler gözlerine inmişti onların. Yıkımların altında kalan yüreklermiy di? Sessiz ağlamalar. kuşatılmıştı umutlar...Bir oyun sanıyordu olup bitenleri.Yaşam sahneydi zaten yalanlara.Şehir dimdik ayaktaydı oysa.Öyleyse kimindi yıkılan dünya?\r
\r
Yazar:Murat YILDIZ
11.jpg
11.jpg
DÜNLERDE YİTİRİLDİ YARINLAR rnKarlı bir ormanda bıraktım yüreğimin öteki yarısını. Ağrısını hiç unutmadım bunun.Bir ihanetin görünen yüzüydü bu. Birde yarınlar vardı dünlerde yitirilen. Belki bu yüzden bir çiğ tanesiydin güz solgunu umutların dalında. Bir yol ayrımıydı gelip ortasında durduğum yer.Kan tarlalarına mı girmeliyim,yoksa yalancı umutlarla yolcusuz yollları mı beklemeliyim? Bir tek şafak vaktinde görüyorum aydınlığın yolunu.Gülümsüyorsun bana vurulup düştüğün yerde büyüyen yangınlar içinden.Birlikte çay içerken de böyle gülümserdin sen.Dedim ya karlı bir ormanda bıraktım yüreğimin diğer yarısını.Umudun şafaklarına.Yürüyorum bak,vurulup düştüğün yere bırakmak için yüreğimin öteki yarısınız...\r
\r
Yazar:Murat YILDIZ
03co9.jpg
03co9.jpg
Çocuk yüreğimizde büyüttük biz anlamını bile bilmediğimiz sancıları.Aysız gecelerde arıyorduk yitirdiğimiz aydınlıkları.Oyuncaklarımız yoktu.Oyun değildi ki yaşam. Ve yavaş yavaş kavrıyorduk sokakların hoyratlığını. Üşürken ellerimiz,altında düşlerimiz ve sevdiklerimizin beklediği bir güneş özlemiyle tutuşuyordu yine yüreğimiz.Bir çocuk koynuna alıp uyurken en sevdiği oyuncağını,biz üşümeyelim diye bali çekerdik kanımızın donduğu ölüm sokaklarında.Birilerinin dediği gibi gerçekten bellimiydi sonumuz dünden? Fazlalıkmıydık biz bu dünyada? Çığlık çığlığa bir kavganın en suskun çiçekleriydik oysa.Ellerimiz kirlide olsa bedenimiz ter koksa da yine de bizimle güzeldi dünya...\r
\r
Yazar:Mırat YILDIZ
rose.jpg
rose.jpg
Evler Savaş Alanı: Kadınlar Kurban \r
\r
Son dört yılda kadınlara uygulanan şiddetin bilançosu, Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü (KSGM) tarafından çıkarıldı. \r
\r
Kadın ve çocuk şiddet mağduru \r
\r
İstatistiklere göre 5 bin kişi tecavüz mağduru, dayak 2003’te tavan yaptı ve 6 bin 500 kişi de ağır cezalık... \r
\r
Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü (KSGM) son dört yılda kadına uygulanan şiddetin bilançosunu çıkardı. Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığı verilerine göre, 2001-2004 yıllarında tecavüz mağduru sayısı 5 bin kişiyi geçiyor. \r
\r
İstatistikler bu dönemde 4 bin 957 tecavüz, 3 bin 616 da tecavüz girişimi olayı yaşandığını gösteriyor. Geleneksel değer yargıları ve dışlanma gibi nedenlerle, bu tür olayların birçok kişi tarafından gizli tutulduğu da dikkate alındığında sayının daha da artacağı belirtiliyor. \r
\r
Şiddetin ilk sırasında ise dayak ve kız kaçırma yer alıyor. Veriler en fazla dayak olayının 2003’te olduğunu gösteriyor. 2003’te 6 bin 543 olan mağdur sayısı, 2004’ün sadece ilk sekiz ayında 5 bin 214’e ulaşıyor. Son dört yılın ‘aile efradına kötü muamele’ olay toplamı ise 24 bin 98 olarak karşımıza çıkıyor. \r
\r
526 bin şiddet suçu \r
\r
Devlet Bakanı Nimet Çubukçu, CHP Ankara Milletvekili Muzaffer Kurtulmuşoğlu’na verdiği yanıtta bu istatistiklerden yararlandı. Bu verilere göre aynı dönemde ülke genelinde, 526 bin 283 şiddet içerikli suç tespit edildi. Bu olaylarda mağdur olan kadın sayısı ise 147 bin 784 olarak belirlendi. \r
\r
Genel Müdürlük tarafından yapılan çalışmada, dava sayısındaki artış da dikkat çekiyor. Kadına yönelik şiddetle mücadele konusundaki en önemli düzenleme olan Ailenin Korunmasına Dair Kanun’un 1998 yılında çıkarılmasından bu yana, şiddet davaları yüzde 600 arttı. 1998 yılında 833 olan dava sayısı 2003’te 6 bin 147’ye ulaştı. Aynı yıl 6 bin 542 kişi ağır cezalık oldu. \r
\r
Kavgasız ev oranı yüzde 14 \r
\r
Önergeye verilen yanıtta, Türkiye’de ülke genelini kapsayacak şiddet profilini ortaya koyacak nitelikte bir araştırma yapılamadığından, kadına yönelik şiddet olgusunun boyutları ve özelliklerinin bilinmediğine vurgu yapıldı. Aile içi şiddetin sebep ve sonuçlarına yönelik son araştırmanın ise 1994 yılında yapıldığı ifade edilen yanıta, bu araştırma sonuçlarından da hatırlatmalar eklendi. \r
\r
Buna göre hanelerin sadece yüzde 14’ünde kavga olmuyor. Kadınların yüzde 29.6’sı yaşanılan gerginlik sonucu dayak yediğini belirtiyor. Ancak şiddete maruz kalanların yüzde 57’si evi terk etme ya da boşanma ihtimalini düşünmüyor. Çocukların ise yüzde 46’sı fiziksel şiddete uğruyor. \r
\r
İşin en ilginç yanını ise Hacettepe Üniversitesi’nin yaptığı bir araştırma ortaya koyuyor. Nüfus Etütleri Enstitüsü tarafından 2003’te yapılan bu araştırma, evli kadınların yarısının ‘kadın hak ettiyse erkek dövebilir’ düşüncesini taşıdığını ortaya koyuyor. \r
\r
Sığınma evleri boş kaldı \r
\r
Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanı Nimet Çubukçu, İzmir’deki evinde tecavüze uğradıktan sonra işini kaybeden B.S. ile gündeme gelen cinsel istismara uğrayan kadına toplumun aldığı dışlayıcı tavır, sığınma evleri ve diğer birçok konuyla ilgili sorularımıza yanıt verdi: \r
\r
Tecavüz ruha da darbe \r
\r
Yeni TCK’da kadının bedenine karşı işlenen suçların topluma karşı işlenen suçlar olmaktan çıkarılıp bireye karşı işlenen suçlar kapsamında yer alması çok önemli. Tecavüz sadece kadınların bedenlerine değil ruhlarına da darbedir. Toplum olarak onun yaralarını sarmak, onu şefkatle kucaklamak zorundayız. \r
\r
Belediyelerin sığınma evi açma yükümlülüğü var ve açıyorlar da. Ciddi bir ilerleme var. Belediyeler bu konuda çok iyi çalışıyor. Ama şu ana kadar açılışında bulunduğum evlerin çoğu boş. \r
\r
Her hafta 15 milyon erkeğe ulaşma imkanı olan tek kurum Diyanet İşleri Başkanlığı. Dolayısıyla, Diyanet’ten aile içi şiddetin önlenmesi yönünde bir destek istedik. Ayrıca, Aile Araştırma Kurumu da aile içi sorunların giderilmesi ve şiddetin önlemesi konusunda bir eğitim planlaması içerisinde. \r
\r
\r
gul.jpg
gul1.jpg
gul3.jpg
2.jpg
ala1in8xs0qt10uw2.jpg
ala1in8xs0qt10uw2.jpg

<-Geri

 1  2 Devam -> 



Bu kategoride en iyi değerlendirilmiş resimler:

YerResimDeğerlendirmeOylar
1.10,006
2.10,006
3.10,004
4.10,002
5.10,001



Renk açıklamaları:
NormalŞimdiye kadar hiç değerlendirilme yapılmamış
Yeşil8 puan veya daha fazla
Sarı6 - 8 puan arası
Koyu sarı4 - 6 puan arası
Turuncu2 - 4 puan arası
Kırmızı2 puandan daha az




<= Genel bakışa geri dön
"AYAZDA BİR YÜREK"  
 
manşetler


Myspace
    LayoutsGet your layout at Myspace Layouts

İsraili boykot
 
ANKET  
 
 
"KADIN"  
  Kimi der ki kadın
Uzun kış gecelerinde isinmak içindir.
Kimi der ki kadın
Yeşil bir harman yerinde
Dokuz zilli köçek gibi oynatmak içindir.
Kimi der ki ayalimdir.
Boynumda taşıdığım vebalimdir.
Kimi der ki hamur yoğuran
Kimi der ki çocuk doğuran.
Ne o,ne bu,ne döşek, ne köçek,ne ayal,ne vebal.
O benim kollarım,ayaklarım,başımdır.
Yavrum,annem,karım,kızkardeşim.hayat arkadaşımdır...

Nazım HİKMET
 
"BENDEKİ KANTAR"  
  El uzattım Uzaklaştınız. Ne sordumsa, Kuşkuyla yaklaştınız. Bir tek lokma istedim, Kılı kırk yardınız. Elimi kolumu bağladınız. Ve ne verdiyseniz, Bile bile aldım çaresiz. Biliyordum çünkü, Bozuktu bütün tartılarınız. Gelin bakın isterseniz. Bendeki kantarda, Hepside eksik... Fuat DUYMAZ
 
Seni Ben Yüreğimle Yaptım Kadınım  
  Ben seni,kendi ellerimle yaptım kadınım.
Su Toprak Ve ateşten...
Yüzünü yaptım Kendi yüzümü yapıştırdım...
Ay parçası Güneş yanığı yüzümü...
İki tane göz koydum Kara kara,zeytin tanesi
Kendi içine ağlayan Dışına gülen...
Kıvrımlarında güller açan, Kırmızı dudak kondurdum... Dolgun Öpülesi Zaman zaman öpmeli...
Sonra akıl doldurdum içine Düşünülesi Düşünselli insaları İllada çocukları... illada çocukları...
Ayak yaptım,kol El yaptım öpülesi Yardım sever Sıcacık... Karadenizde,takada, Elleri üşüyen çocukları ısıtan, elleri...Düş kondurdum Sonra akıl uçlarına...
Kaktüsü bol alan bozkırlar...
Kıl çadırda büyüyen sevdalı kızın düşlerini Okuyan,kalem tutan Seven,ölümüne seven Ayrılan,ölümüne ayrılan... sevdalı düşleri... Pamuk işçilerinin yanık alınlarını Pamuk kokan ağızlarını çocukların...
Egede, tütün işçilerinin tedirginliğinin, çırpınmasını Doğuda, koyun'unu kurda kaptıran, çobanın korku dolu düşünü koydum... Ve sona sakladım en güzelini Olmazsa olmazı... Bir çift yürek koydum içine İçi insan İçi umut kırpıntısı Hüzünlü Ve hep ezik... İşte kadınım...
Ben yüreğimle oynadım,Yüreğim seninle...
Kusuruma da bakma Seni ben kanayan yüreğimle yarattım... Ondandır ağlamaların, On-dan-dır bu ezikliğin Bu, tarumar halin... --------------Seni Ben...



Bahtiyar Arslan

 
Bugün 16 ziyaretçikişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol